Buradan ve Twitter hesabımdan bana hakaretlerde bulunan bazı kişi ve kurumları açıkça sorularıma yanıt vermeye davet ettim. Bunlardan hiçbiri ne cevap ver(ebil)diler ne de önceki iştahlı hakaret ve iftira performanslarını devam ettirebildiler. Sadece ölü taklidi yaptılar.
Benim için en şaşırtıcı ölü taklidini ise Jerzy Grotowski ve Thomas Richards Çalışma Merkezi yaptı. Adlarında 20. yüzyılın en önemli tiyatro insanı Grotowski'nin olması bile onlara belli bir ciddiyet ve sorumluluk yükler diye düşündüğümden sanırım.
3 Mart 2021’de Facebook ve Instagram hesaplarından bir açıklama yayınladılar:
Tiyatro Medresesi ile faaliyetlerin askıya alınması
Open Program, Tiyatro Medresesi'ndeki mesleki ve cinsel istismar iddiaları nedeniyle Tiyatro Medresesi ile yapılan tüm etkinlikleri bir sonraki duyuruya kadar askıya aldığını ahlaki ve mesleki bir yükümlülük olarak görerek beyan eder.
Her türlü duygusal, psikolojik, fiziksel ve cinsel istismarı kınıyoruz. Tüm ortaklarımızı ve sahadaki profesyonellerimizi bu tür davranışlara karşı tetikte olmaya ve sıfır tolerans politikası benimsemeye teşvik ediyoruz.
Son yıllarda dünya çapında farklı ortaklarla birlikte ve çevrimiçi olarak yapılan çalışmalara ve girişimlere süreklilik kazandırabilecek yeni bağlamlar üzerinde çalışıyoruz.
Sizi bilgilendireceğiz.
Open Program
Jerzy Grotowski ve Thomas Richards'ın çalışma merkezi
Haklarını vermek lazım. Aynı dönemde Tiyatro Merdresesi ile olan ilişkilerini kestiklerini açıklama kuyruğuna giren kişi ve kurumlara göre makul bir başlık taşıyor açıklamaları: Suspension (askıya alma).
Açıklamalarını başlıktaki bu ifadeye sadık kalarak yapsalardı ve askıya almanın hangi koşulda sonlanacağını da açıklamış olsalardı belki ağır bir hak ihlali gerçekleştirmemiş olurlardı. İddialar aydınlanana, dava sonuçlanana ve hakikat ortaya çıkana kadar demek neden herkese bu kadar zor geldi?
Her türlü istismarı kınıyor ve ortaklarını bu konuda uyanık olmaya ve sıfır tolerans uygulamaya davet ediyorlar. Etik olarak yanlış yerde durunca böyle boş laflar üretiyor zihin. Sanki onlar uyarmasa biz üçüncü dünyalılar istismara tolerans göstereceğiz. “Masumiyet karinesinden” habersiz olanların, sosyal medyada gerçekleşen örgütlü bir saldırıyı gerçeklik zannedecek kadar hak ve hukuktan anlamayan insanların vereceği bir tavsiyenin boş laftan başka ne anlamı olabilir?
Gizleyemedikleri Avrupalı kibirleriyle bir gün yüzleşebilecekler mi bilemiyorum?
“Karanlık zamanlardan geçiyoruz!” Jerzy Grotowski ve Thomas Richards Çalışma Merkezi'nin genel sanat yönetmen yardımcısı olan Mario Biagini Medrese'de verdiği atölyeler sırasında bu ifadeyi çok sık kullanırdı. Haklıymış. Kendisinin de katkısıyla dünyada eşi benzeri az bulunabilecek Tiyatro Medresesi karanlık zamanlar yaşıyor. Medrese, "duyarlı" barbarlar tarafından bir "taş yığınına" çevrilmeye çalışılırken bir taş da onlar attı. En iyi ihtimalle barbarların karşısında hukukun yanında durmaya bile cesaretleri yoktu. Diğer ihtimal ise bizzat kendilerinin de medeni görünümlü barbar olmalarıdır.
Aşağıya aramızda gerçekleşen yazışmaları ekliyorum. Mesajlara cevap vermeye zahmet etmedikleri için bunu yapmak zorunda kalıyorum. Belki bana veremedikleri cevapları bu metni okuyan dostlarına vermek zorunda kalırlar.
Bu yazışmaların ilkine dikkat çekmek istiyorum. İlke Yiğit, Medrese yöneticisi olarak 9 Şubat'ta henüz sosyal medya linci başlamadan önce Mario Biagini'ye, önemli bir konuyu konuşmak istediğini söyleyen bir mesaj attı. Yanıt alamayınca 22 Şubatta, linç başladıktan sonra tekrar mesaj atıp konuşma isteğini tekrarladı. Bu iki mesaja da yanıt vermeyen Mario Biagini kamuoyuna Medrese'yle ilişkilerini cinsel taciz sebebiyle dondurdukları açıklamalarını yayınladıktan sonra lütfedip İlke'ye cevap yazdı. Üstelik kendisini fazla önemseyip koşul koyarak yaptı bunu. İnsan elbette birinin konuşma isteğini yanıtsız bırakabilir, konuşmak istediği konuyu tahmin ederek ya da genel olarak o insanla artık konuşmak istemiyor olabilir. Ancak konuşmayı reddettiği insanın yöneticisi olduğu kurumla ilgili tek taraflı iddiaları kabul ederek kamuoyuna açıklama yapacaksa konuşma talebine yanıt vermek etik bir sorumluluktur. Aksi zalimliktir. Bu zalimliğin kaynağının Erdem-Nesrin’in kendisine anlattıkları yalanlar olduğunu biliyorum elbette. Ancak Erdem-Nesrin’in veremedikleri hesapları vardı en azından. Mario Biagini ve ekibi, Erdem ve Nesrin'e "neden Celal'e tuzak kurup yalan söylediniz?" diye sormalıdır. Ben sorunca yanıt alamadım, umarım kendileri alabilir.
Yaptıkları çalışmaların-sanatın altını oyan bu tavırlarından tez zamanda ciddi bir özeleştiriyle dönebilmelerini ummak istiyorum.
9 Şubat 2021
Sevgili Mario,
Nasılsın? Önemli bir konu hakkında seninle konuşmak isterim. Uygun olduğunda zoom üzerinden görüşebilir miyiz? Görüşürüz, Jennifer'a sevgiler,
İlke
------------------------------
22 Şubat 2021
Sevgili Mario,
Nasılsın?Umarım iyisinizdir. Belki de zaten sosyal medyadan duyduğun önemli bir konu hakkında seninle görüşmek için sana ulaşmaya çalıştım. Daha önce email yollamıştım. Bu mesajı emaili görmemiş olduğunu düşünerek yazıyorum. Eğer sen de istersen seninle gerçekten konuşmayı çok isterim.
Sevgiler, İlke.
-------------------------------------
3 Mart 2021
Celal,
Medresenin sanat yönetmeni olarak sana yazıyorum. Bu mektubu Medrese Ekibine de iletiyorum.
2020'deki atölyelerin sırasında meydana gelen olaylarla ilgili iddialar hakkında bilgilendirildim. Söz konusu iddialar doğruysa, kamusal alanda ifşa edilen bu eylemler psikolojik ve cinsel istismarla eş anlamlıdır. Bilgilendirildiğim durumun radikal ve tavizsiz bir şekilde ele alınması gerektiğini düşünüyorum.
Open Program ve benim, kamuoyuna ifşa edilen bu tür davranışlara tolerans gösteren kuruluşlarla hiçbir ilişkimiz olamaz. Bu pozisyonumuz, güçlü bir etik ve profesyonel duruştan kaynaklanmaktadır: meslektaşlarım ve ben, bize bildirildiği ve kamuya açıklandığı şekliyle bu tür davranışları haklı çıkarmayı kategorik olarak reddediyoruz.
Saygılarımla,
Mario Biagini,
ayrıca Open Program adına
3 Mart 2021
Yaşadıklarımız, gerçeğe değer verenler ve gerçekle yüzleşme cesareti olanlar için çok ilginç ve öğretici bir deneyim olabilirdi. Ne utanç verici ki ne gerçeğe değer veriyorsunuz ne de onunla yüzleşmeye cesaretiniz var.
Ayrıca, sağlam bir yargı, gerçek öncüllerden çıkan yargıdır. Ve bu özel durumda, öncüller sadece suçlama ifadelerini değil, aynı zamanda suçlananın yanıtını da içermelidir. İlkini duymuş gibisiniz ama ikincisini duymaya niyetiniz yok görünüyor. Bu, mantıksal yanılgınıza ek olarak ahlaki bir yanılgı içinde olduğunuz anlamına da gelir.
Celal Mordeniz
---------------------------------
Bildiğiniz gibi Şubat 2021’de kamuoyu önünde cinsel taciz ve cinsel saldırı suçlaması ile karşılaştım. Bu suçlamalarla karşılaştığım ilk anda Tiyatro Medresesi’ni korumak için kendi isteğimle tüm görevlerimden el çektim. Suçlama sahibi olan çiftin hukuki bir süreç başlatması ve savunmam için hazırlanırken hiçbir hukuki girişim olmadan yargısız bir şekilde kamuoyu önünde suçlu ilan edilerek lince maruz kaldım. Bu eylemler bir grup tiyatrocu tarafından örgütlü bir şekilde gerçekleştirildi. Bu sırada 25 yıllık ortağım ve meslektaşım olan Erdem Şenocak ve 20 yıllık meslektaşım olan Nesrin Uçarlar Medrese'den ayrıldı ve suçlamaları destekleyen açıklamalar yaptılar.
Bütün süreci ve Erdem Şenocak ile Nesrin Uçarlar’ın eylemlerini tartıştığım bloğum yayındadır. Burada suçlama ile ilgili tüm detayları ve benim yanıtlarımı bulabilirsiniz. Metin Türkçe yazıldı ancak Google büyük oranda güvenilir bir şekilde çevirebiliyor. (https://celalmordeniz.blogspot.com) Bu olaya müdahil olduğunuz için bu metinleri okumanız gerektiğini düşünüyorum.
Benim bu mesajı atmamın sebebi ise bu olayda aldığınız pozisyon ve eylemlerinizle ilgili düşüncelerimi aktarmak.
Suçlamalar bize ulaştıktan sonra Tiyatro Medresesi ile yakın işbirlikleri olmuş olan Workcenter-Open Program’a karşı sorumluluk gereği hemen Open Program’ın yönetmeni ve Workcenter’ın genel sanat yönetmen yardımcısı Mario Biagini ile iletişim kurulmaya çalışıldı. İlke Yiğit, Medrese adına tam üç kez Mario Biagini ile iletişim kurmak için mesaj attı. Ancak maalesef bu görüşme isteklerinin hiçbirine Mario Biagini tarafından yanıt verilmedi. Buna anlam vermek çok zor. Bu tavır, ardından gelen Tiyatro Medresesi ile olan ilişkilerin askıya alındığı resmî açıklamasıyla birlikte kabalık olmaktan çıkarak insan hakkı ihlaline vardı.
Hâlâ İnstagram ve Facebook hesaplarınızda duran bu açıklama benim ve Tiyatro Medresesi’nin kişilik haklarının açık bir ihlali niteliğindedir. (Sonradan yapılan ek: Ben bu maili yolladıktan sonra Instagram hesaplarının kapandığını öğrendim. Sebebini bilemiyorum.) Bu suçlama ile ilgili açılmış hiçbir yasal soruşturma olmadığı gibi benim yaptığım açıklamalara, suçlayanlar dahil linç eylemine katılan hiç kimseden bir yanıt ya da itiraz gelememiştir. Kimse masumiyetini ispatla yükümlü değildir. Buna rağmen aylardır son derece haksız ve hukuksuz bu suçlamaların yarattığı tahribatla uğraşmaktayız.
Ben, tüm yaptığım blog açıklamalarını yazmamış ve hukuki süreci başlatmamış olsaydım dahi sizin tavrınız hem etik hem de hukuki olarak son derece yanlış olmaya devam edecekti. Tiyatro Medresesi gibi tiyatro sanatına adanmış özel bir mekânın yok edilmesine ortak olmak Workcenter için ne anlam ifade ediyor?
Sapladığınız hançer hâlâ bizi kanatmaya devam etmektedir.
Bunun farkında mısınız?
Ne ben ne de Medrese bunu asla hak etmedik.
Celal Mordeniz
------------------------------------
4 Ekim 2021
Sessizliğinizden cevap vermeyi düşünmediğinizi anlıyorum. Yanlışsam lütfen düzeltin.
C.M.
Yorumlar
Yorum Gönder