"Tiyatro Medresesi" İsmine Veda


"İfşa" kampanyasının Bülent Gültekin, Güray Dinçol ve ekibi tarafından habis bir hınçla başlatıldığı, burada yayınladığım yazışma, ses kayıtları ve diğer detaylardan açıkça anlaşıldı. Kaldı ki, bana ve Medrese'ye saldıran tiyatrocu/dansçı/feminist gruplar  zeka ve vicdanlarını kullansalardı bu durumu sadece "ifşa" metninden de anlayabilirlerdi. 

(Bu salt benim kişisel kanaatim değil. "İfşa" metnini üç uzmana okutup mesleki olarak yorumlarını almıştım. Birincisi, Medrese'ye bir arkadaşı vesilesiyle bir iki kere gelmiş, beni şahsen tanımayan deneyimli bir kadın ceza avukatıydı. Yaptığımız görüşmede yorumlarını sözlü olarak yaptı. Kendisi metinde bir travma görmediğini daha çok bir erkeğin (Bülent Gültekin) delüzyonunu gördüğünü söylemişti. Medrese'nin bu metne verdiği "anlayışlı" yanıtın karşı taraftaki delüzyonun dozunu artırmaktan başka bir işe yaramamış olduğunu da ekledi. Söz konusu metni Medrese'yle ve benimle hiçbir tanışıklığı olmamış birilerine daha  yorumlaması için okutmaya karar verdim. Bu kez benim "Ayşe" ile yazışmalarımızı vs. eklemeden sadece "ifşa" metnini okuttum. Bu kişiler biri kadın biri erkek iki deneyimli psikanalistti. Bir arkadaşım vasıtasıyla kendilerine yolladığım "ifşa" metnine yazılı yorum yaptılar. Bu yorumları "Ayşe" bölümünün altına anonim yorum olarak eklemiştim.  Merak edenler bakabilir.)


"İfşa"yı sahneye koyan ve tek tek insanları arayarak "davet"  eden başta Güray Dinçol olmak üzere, Firuze Engin, Erkan Uyanıksoy ve Volkan Çıkıntıoğlu'nun (Tiyatro BRZ ve Fiziksel Tiyatro Araştırmaları gruplarının) niyetleri muhtemelen beni aradan kaldırıp Medrese'nin imkanlarından yararlanmaya devam etmekti. Yoksa neden "Tiyatro Medresesi Kimin Malı?" başlıklı kampanyayı "ifşa" kampanyasıyla eşzamanlı olarak yürütsünler ki? 

 Bu linci organize edenlerin ve lince katılanların kendi kapalı cemaatleri dışında bir inandırıcılıkları ve söyleyecek sözleri kalmadı görünüyor. Bu yüzden “unutmayacağız” hashtagiyle kampanya yürütenler (Tilbe Saran, Hasibe Eren, Evrim Doğan, Gülin Dede Tekin, SusmaBitsin adlı çete örgütlenmesi vb.) bu blog yayınlanmaya başladığı günden beri kamuoyu önünde ölü taklidi yapıyorlar ama muhtemelen kendi aralarında hınçla dedikodu yapmaya devam ediyorlar. Bu dedikodu faaliyetlerine devam ettikçe de tam olarak tatmin edemedikleri linç şehvetlerini tatmine çalışan insanlar olduklarını teyit etmiş oluyorlar sadece.


Yaklaşık bir buçuk yıldır bu çeteleşmiş gruptan korktukları için Tiyatro Medresesi’ne adım atamayan, Medrese'de fotoğraf verdi diye 'uyarılınca' fotoğrafını silen, Medrese'ye gelişini gizleme ihtiyacı duyan lince dahil olmamış tiyatrocu-dansçılar da var.  


Kısaca, tiyatrocu/dansçı çevresi kahir ekseriyetiyle bu olayda hukuk, vicdan, zeka ve cesaret sınavlarından gösterişli bir şekilde çakmıştır. 


Bu linç heveslisi ya da korkak tiyatro çevresiyle artık aynı çerçevede görünmek istemediğimiz için "Tiyatro Medresesi" adını değiştirmeye karar verdik. 

 

Bu mekanı ve mekanı mümkün kılan fikri/hayali bitirmedik elbette.  Dünyanın her yerinden gelen iyi ve güzel insanlarla bu mekanı ve bu hayali yeni bir adla paylaşmaya devam edeceğiz. 


Ne ironiktir ki Medrese'yi cancel etmek isteyen bu kalabalık günün sonunda kendilerini Medrese'den cancel etmiş oldular. 



İçindekiler: 

Kapak
1. Giriş
2. "Sahne Sanatlarında Cinsel Taciz” - Röportaj (2. Bölüm)
3. "İfşa"cı Mine Nur Şen ("Ayşe")
4. "İfşa" Kampanyası Sırasında Yapılan Görüşme
5 . Bülent Gültekin ("Ahmet")
6.  “İfşa” Kampanyasına #metoo Diyerek Katılanlar
7.  "İfşa"nın Organizatörleri: Güray Dinçol, Firuze Engin ve Diğerleri
8. “İfşa” Ekibiyle Medrese Arasındaki Yazışmalar Üzerine
9. Erdem Şenocak'ın Rolü
10. Sonsöz


EKLER
Mimesis Dergi’ye Cevap
"Ahmet" Takma Adlı "İfşa"cı Bülent Gültekin Hakkında -2
"Tiyatro Medresesi" İsmine Veda
Bir Takım Olaylar ve Mesajlar
"Ayşe" ve "Ahmet"in Kamp Sonrası Yaptıkları Yorumlar
Tandem Europe
“Basın” Hakkında
Arasöz
SusmaBitsin Platformu' ve 'Feminist Avukatlar'
"Grotowski Workcenter" ve Mario Biagini

Yorumlar